Karaman Kalesi’nin inşası Bizans dönemine kadar uzanır. 12. yüzyılda Selçukluların bölgeye hakim olmasının ardından kale genişletilmiş ve güçlendirilmiştir. Karamanoğulları Beyliği'nin merkezi olan Karaman şehrinin en önemli savunma hattını bu kale oluşturmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeyi ele geçirmesiyle kale, askeri strateji bakımından daha da önem kazanmıştır. Ancak, günümüzde kale, tarihin derin izlerini taşıyan bir anıttır.
Karaman Kalesi, iç içe üç farklı surla çevrelenmiş bir yapıya sahiptir. İç kale, günümüze kadar ulaşabilmiş en sağlam bölümüdür. Kalenin duvarları kesme taşlardan yapılmış olup, belirgin bir Orta Çağ savunma mimarisi sergiler. Kalenin stratejik konumu, bölgedeki hakim tepede yer alması nedeniyle, şehrin her yerinden görülebilir ve savunma amacıyla mükemmel bir nokta sunmuştur. Kale içinde bulunan gözetleme kuleleri, ziyaretçilere geçmişe açılan bir pencere sunar.
Karaman Kalesi, yalnızca mimarisi ile değil, içinde barındırdığı efsanelerle de dikkat çeker. Rivayete göre kalenin altında yer alan tüneller, Karaman’ın farklı bölgelerine açılmaktadır. Ancak bu tünellerin nereye çıktığı hala bir gizemdir. Ayrıca, kalenin içinde gizlenmiş hazineler olduğu söylentileri de, yüzyıllardır halk arasında dolaşan bir efsanedir. Bu söylentiler, ziyaretçilerin kaleye olan ilgisini her daim diri tutmaktadır.
Karaman Kalesi, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşımış, savunma hattı olarak büyük bir rol oynamış önemli bir yapıdır. Bugün hala ziyaretçilerini bekleyen bu tarihi yapı, hem mimari yapısıyla hem de içinde sakladığı hikayelerle Anadolu’nun zengin tarihini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olma özelliğini korumaktadır.