Biyografi Haberleri

"Yaşayan İnsan Hazinesi" Celalettin usta ömrünü keçe sanatına adadı

VİDEO HABER (MA) - Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü"ne layık görülen keçe ustası Celalettin Berberoğlu, aldığı ödülün sorumluluğuyla sanatını daha geniş kitlelere anlatmayı düşünüyor.

Abone Ol

- Konya'da hem semazenlik hem de keçe ustalığı yapan Celalettin Berberoğlu, aldığı "Yaşayan İnsan Hazineleri" ödülüyle sorumluluğunun arttığını düşünerek, sanatını daha fazla kişiye aktarmak istiyor
- Berberoğlu:
- "Ödül, bence çocuklarıma ve torunlarıma bırakabileceğim en büyük miras. Bu ödül bize başka bir sorumluluk da verdi. Artık keçeyi yurt içi ve dışında daha farklı kesimlere tanıtmak için daha büyük gayret içerisinde olacağız"

- Kültür ve Turizm Bakanlığınca "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü"ne layık görülen keçe ustası Celalettin Berberoğlu, aldığı ödülün sorumluluğuyla sanatını daha geniş kitlelere anlatmayı düşünüyor.

Babasından öğrendiği mesleğini ailenin 3. kuşağı olarak Mevlana Müzesi çevresindeki atölyesinde sürdüren, keçeden ceketler, şapkalar, çantalar, ayakkabılar, dekorasyon ürünleri ve Mevlevi geleneğine dair obje ve giysiler yapan Berberoğlu, "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü" almanın gururunu yaşıyor.

Sanatıyla hem keçeciliği yaşatan hem de Konya'nın ve Mevlana'nın, Mevlevi geleneğinin tanıtımına katkı sağlayan 57 yaşındaki Berberoğlu, AA muhabirine, yaklaşık 8 yaşından bu yana ilgilendiği mesleğine ömrünü adadığını, çevresi tarafından da "Yünlerin efendisi" olarak adlandırıldığını söyledi.

Çocukluk yıllarında keçeciliğin bugüne oranla çok daha yaygın olduğunu vurgulayan Berberoğlu, "Keçecilerin içinde büyüdüm.Yünün ve keçenin içinde, sokağında doğdum. Kendimi bildim bileli yünle ve keçeyle haşır neşirim. İlk ustam babam. Kendi bulduğumuz tekniklerle keçeye bir boyut kazandırdık." dedi.

- "Keçe sanatını yapacak bir sürü öğrenci bırakıyorum"

Berberoğlu, aldığı ödülün kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu ödül bizi onurlandırdı. Özellikle Cumhurbaşkanımızın elinden almak bizim için bir onur kaynağı oldu. Ödül, bence çocuklarıma ve torunlarıma bırakabileceğim en büyük miras. Bu ödül bize başka bir sorumluluk da verdi. Artık keçeyi yurt içi ve dışında daha farklı kesimlere tanıtmak için daha büyük gayret içerisinde olacağız. Hem yurt içinde hem de Amerika'dan, Kanada'dan ve Avrupa'nın farklı ülkelerinden öğrenciler yetiştirdim. Keçe sanatını yapacak bir sürü öğrenci bırakıyorum. Bildiğimi saklamadım, öğrencilerimle paylaştım. Hatta içlerinde beni bile geçenler oldu. Bu, usta için büyük gurur. Şimdi daha fazla gayret içinde olacağız. Yeni öğrencileri yetiştirilmesi ve her bütçeye uygun ürünler yapıp, herkesin keçeyle buluşmasını sağlamak için yeni gayretler içinde olacağız."

Semazen bir keçe ustası olmasının da kendisine bazı sorumluluklar yüklediğine dikkati çeken Berberoğlu, "Aynı zamanda semazenim. 9 yaşından beri semazenim. Bu kültürün içinde de doğdum. Tasavvufla ilgili kitap yazdım. Dünyanın her tarafından dostlarımız Konya'ya geliyor. Onlara Hazreti Mevlana, sema, Konya, Konya'nın kültürü, keçe hakkında bildiğimiz kadarını aktarmaya çalışıyoruz, sorularına cevap vermeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Berberoğlu, keçe gibi sanatların ve bu tür değerlerin yaşaması için gereken ilginin ve değerin gösterilmesi gerektiğini kaydetti.